GÜNEŞ MOTEL İFTİRASI!

 

Yıllardır savunduğum ve zaman zaman dile getirdiğim bir görüşüm var: Ülkemizde konuşulan, tartışılan ne varsa, bunların yüzde 70’i, 80’i, hatta 90’ı YALAN, YANLIŞ ve EKSİK BİLGİ üzerinden yapılıyor.

Kimse ezberini bozmak istemiyor.

Yanlış, yalan ya da eksik bilgiden kaynaklı edindiği bilgiyi, sonradan doğrusunu öğrense bile düzeltmek istemiyor.

Hele hele yanlışının bir başkası tarafından düzeltilmesine hiç mi hiç tahammül edemiyor.

Siyaset tarihimizde GÜNEŞ MOTEL adıyla anılan konu da bunlardan biridir. Siyasette ne zaman olumsuz bir olay meydana gelse, hemen GÜNEŞ MOTEL benzetmesi yapılıyor.

***

CHP’nin, 15 milletvekilini İyi Parti’ye vererek bu partinin seçimlere girmesini sağlaması nedeniyle de GÜNEŞ MOTEL konusu gündeme getirildi.

Oysa konu, kesinlikle, iddia edildiği gibi değildir.

Ecevit‘in CHP Genel Başkanı olduğu 70‘li yıllarda CHP‘ye hükümet kurmasını sağlamak için gelen 11 milletvekiline Güneş Motel’deki görüşmede (öncesinde, sırasında veya sonrasında) bakanlık sözü verdiği iddiası bütünüyle yalandır, iftiradır.

Bunu kanıtlayacak bir tek kişi bile gösteremezsiniz.

Dahası, böyle bir şey, Ecevit‘in fıtratına aykırıdır.

***

Evet, Ecevit, söz konusu milletvekillerini bakan yapmıştır ama, bunu, onlara bakanlık sözü verdiği için değil, ülkemizin o dönemdeki kritik sürecinde CHP‘ye hiçbir pazarlık yapmadan geldikleri için yapmıştır. Mesele bundan ibarettir.

En yakınında bulunduğum dönemde bunu bizzat Ecevit’ten dinledim.

CHP’ye gelenlerden bazılarının daha sonra sorunlu kişiler olduğunun ortaya çıkması ayrı bir konudur ve bu Ecevit’in değil onların sorunudur.

Türk siyasetinin yüz akı olan Ecevit’in, dönemin siyasal tıkanıklığını açmak ve aşmak için tertemiz duygularla gerçekleştirdiği bir olayı; hileli, hurdalı, karanlık bir işmiş gibi göstermek vicdansızlıktır.

Bu, Ecevit‘e yapılan haksızlıkların en büyüklerinden biridir. (“AB trenini Ecevit kaçırdı” safsatası gibi!)

***

Bugünkü CHP’nin, İyi Parti’nin seçimlere girmesinin önündeki engeli kaldırmak için 15 milletvekilinin bu partiye üye olmasını sağlaması da son derecede doğru ve demokratik bir davranıştır.

Çünkü artık, ittifak ve partiler arası dayanışma yasal açıdan karara bağlanmıştır.

Yapılan iş, kurulmak istenen iktidar tuzağını bozmaktan ibarettir ve yasal, saygın bir iştir.

İktidar yeniden iktidar olabilmek için ikna edebildiği herkesi çatısında toplarken, muhalefetin kendisine karşı hamle yapmasını, hayret edilecek ifadelerle değerlendiriyor.

Meselâ diyorlar ki, “Her şeyi Erdoğan karşıtlığı için yapıyorlar”!

Yadırganacak ne var bunda?

-İktidarı Erdoğan temsil ediyor…

-Muhalefet de Erdoğan’dan kurtulmak istiyor… Bu da son derecede demokratiktir.

***

Bazı aklı evveller daha da ileri gidip, buna “kumpas” diyor… Ne ilgisi var, “kumpas”la…

İktidar da koltuğunu muhalefete kaptırmamak için bulduğu ile ittifak yapmıyor mu?

Kaldı ki, ittifakı yasal hâle getiren de mevcut iktidar değil mi?

Siz, ittifak için her şeyi yapacaksınız, normal olacak… Ama, aynı olanaktan muhalefet yararlanmaya kalkınca yaptığı “kumpas” olacak!

Siyaseti bu kadar anlamsızlaştırmaya, kötüleştirmeye ne hakkınız var?

 

Not: Yazının özeti, konunun tartışıldığı bir televizyon programının sunucusuna WhatsApp’la gönderilmiş, ancak  sunucu dikkate almamıştır. O nedenle not düşmek için yazıyı sitemde yayımlıyorum.

Add a Comment