Ahmet Davutoğlu, CHP’nin “Merkez Türkiye Projesi” üzerine, “Merkez kelimesini benim kitabımdan çaldılar” (!) diye bas bas bağırıp çağırmaya başladı.
Davutoğlu’nun iddiasına katılmak mümkün değil… Zira, bu proje zaten dünyada üç ülkede uygulanan bir proje… CHP, bunun Türkiye ayağını gerçekleştirmeyi amaçlıyor.
Bu tür projelere intihal değil, örnek almak, esinlenmek açılarından bakılabilir.
CHP de ana muhalefet partisi olarak dünya örneklerinden esinlenerek böyle bir projeyi Türkiye’de ilk gündeme getiren parti olmuştur. Takdir edilmesi gerekir.
Dolayısıyla, ülkeyi, komşularımız açısından sıfır sorun noktasına getirmek isterken, SIRF SORUN hâline getiren, iyi ilişki kurduğumuz tek komşu bırakmayan Davutoğlu’nun iddiasını, değil kabul etmek, ciddiye almak bile mümkün değildir.
***
Ama madem öyle, o zaman Davutoğlu’na hatırlatayım:
“Yeni Türkiye” ifadesi,çok açık ve net olarak, Atatürk’ten intihaldir.
(Bakın, ben sizin gibi, hırsızlık demiyorum. Her şeye karşın, edebî ve kitabî bir dil kullanarak intihal demeyi tercih ediyorum.)
Çeşitli kereler uyarmama ve belgeleriyle ortaya koymama rağmen “Yeni Türkiye”yi dilinizden düşürmüyorsunuz.
Tayyip Erdoğan da siz de sabah-akşam “Yeni Türkiye” deyip duruyorsunuz. Hatta, “Yeni Türkiye”yi seçim slagonlarınızdan biri olarak da kullanıyorsunuz.
Dahası, “Yeni Türkiye”, seçim bildirgenizin adında bile yer alıyor.
(Fakat öyle sezinliyorum ki, siz şahsen, “Yeni Türkiye” ifadesini kullanırken pek istekli değilsiniz. Tayyip Bey ağabeyiniz öyle istediği için kullanıyorsunuz, gibime geliyor.)
***
Bir daha söylüyorum:
“Yeni Türkiye”, Atatürk’ün ve arkadaşlarının kurduğu Türkiye’dir.
“Yeni Türkiye” ifadesini ilk kez Atatürk kullanmıştır.
Tayyip Erdoğan da aslında, benim uyarılarım üzerine “Yeni Türkiye ifadesini ilk kullananın Atatürk olduğunu” itiraf etmiştir.
Ama buna rağmen, sanki ilk kez kendisi kullanmaya başlamış gibi kullanmaya devam etmektedir.
Dahası, Tayyip Erdoğan’a göre, “Yeni Türkiye” kendisinin kurmaya çalıştığı Türkiye’dir.
“Eski Türkiye” ise, yine Tayyip Erdoğan’a göre, Atatürk’ün Türkiyesi’dir.
Oysa “Eski Türkiye”, Osmanlı Türkiyesi’dir.
Osmanlı Türkiyesi ise Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu’ların özlediği Türkiye’dir.
Onlar, “ulu hakan” dedikleri Abdülhamit’e takılıp kalmışlardır.
Onların akılları fikirleri hâlâ oradadır.
***
Ahmet Davutoğlu’na bir hatırlatma daha:
Tayyip Erdoğan’ın çılgın proje olarak gündeme getirdiği, ama henüz tek çivisini bile çakamadığı “Kanal İstanbul Projesi” de merhum Ecevit’ten intihaldir.
Evet evet; hadi, yine “hırsızlık” demeyiyim ama, yüzde yüz “intihal”dir.
Esinlenmek, örnek almak filan değil…
“Kanal İstanbul Projesi”; Tayyip Erdoğan’ın da aday olduğu 1994 yılındaki yerel seçimler arifesinde, Ecevit tarafından, partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayının projesi kapsamında açıklamıştır.
(Açıklamanın yapıldığı toplantıya, Yeni Günaydın Gazetesi’nin yazarı sıfatıyla ben de davetli olarak katılmıştım.)
Ancak, şunu da belirtmek isterim ki, Ecevit, 21 yıl önce açıkladığı bu projeyi, İstanbul’un bugünkü gibi beton-kent hâline gelmemesi için önermişti.
O projeyle İstanbul’un çarpık yapılaşma süreci de önlenmiş olacaktı.
Öyle sanıyorum ki, Ecevit, Tayyip Erdoğan’ın bugünkü beton kentini görmüş olsaydı, “Kanal İstanbul Projesi”nden vazgeçerdi.
***
Ahmet Davutoğlu’na bir hatırlatma daha:
Partinizin kullandığı “Sessiz Devrim” de -2002 yılında-, DSP Genel Sekreteri sıfatıyla isim babalığını benim yaptığım “Sessiz Devrim” adlı kitabımızdan intihaldir.
Bunu da daha önce belgeleriyle açıkladım…
Fakat buna rağmen sizin partiniz de “Sessiz Devrim” adıyla kitap bastırdı.
Ve… Ve…
AKP’nin ısrarla kullandığı “Ak Parti” ifadesinin de Ecevit’in dillere destan “AK Güvercin” ve “AK Günler” ifadelerindenintihal olduğunu bir kez daha anımsatmamı ister misiniz?..
Sizi gidi intihalciler sizi!
Neyse, burada bırakayım…
